DEĞER KAVRAMI VE DEĞERLER EĞİTİMİ

DEĞER KAVRAMI VE DEĞERLER EĞİTİMİ

 “Mektepten sadece diploma bekleyen, çocuklarının mide ve giyiminden başka mesuliyet bilmeyen bir cemiyette büyük ruhlar yetişmez. (Nurettin TOPÇU)”

Giriş

Eğitim, “Bireyin davranışlarında istendik yönde kalıcı izli değişiklik meydana getirme sürecidir.” şeklinde tanımlanır. Eğitim programlarımız bu değişikliği yakın tarihe kadar sadece “bilgi” düzeyinde gerçekleştirmeyi amaçlamıştır. Bunun sonucunda da bilgi açısından dolu fakat karakter eğitimi yönünden noksan nesiller ortaya çıktığı gözlemlenmiştir. Bunun üzerine tüm dünyayla birlikte ülkemizde de yenilenen eğitim programı vesilesiyle değerler eğitimi konusu üzerine eğilinmiştir. Sadece akademik yönden doldurulan nesillerin geleceğimizin inşası konusunda yetersiz olduğu kalacağı aşikardır. Biz de bu vesileyle dergimizin bu bölümünde değerler ve değerler eğitimi konusu üzerinde duracağız. İstifadenize sunarız…  

Değer Nedir?

İnsanlar, çeşitli nedenlerden dolayı bir arada yaşamak gereksinimi duyar ve bu da onun bir sosyal varlık olmasına neden olur. Yaşamlarını bir arada sorunsuz devam ettirmelerini siyasal, toplumsal, kültürel ve ahlaki bir takım ilkeler ve kurallar sağlar. O toplumu meydana getiren fertler bu ilke ve kuralları benimseyerek uygular. Toplumu meydana getiren insanların genelinin kabul ederek benimsediği bu kuralların büyük kısmını toplumsal değerler oluşturur. Bundan dolayıdır ki değerler konusu insanlarla ilgilenen birçok disiplinin kapsamına girmekte ve bu disiplinlerin her biri değer kavramıyla ilgili çok farklı tanımlar yapmaktadır (Yanpar ve Yalar, 2011).

Değer kavramının ne olduğuyla ilgili asırlarca konuşulmuş, üzerine felsefi tartışmalar yapılmış; değer kavramı yaşamla, inançlarla, kişilerin yargılarıyla ve ahlâkî ilkelerle ilişkilendirilmiş, değişik şekillerde tanımlanmaya çalışılmış ancak bu işle uğraşan bilim dalları ve bilim insanlarınca ortak bir tanıma varılamamıştır (Akbaba, 2003). Çünkü soyut bir kavram olan değerler konusu insanların zihninde netlik kazanmamış ve herkesçe farklı şeyler çağrıştıran içeriklere sahip olduğu için istemeden de olsa bir değer yargısıyla farklı şeyler kastedilebilmektedir (Kuçuradi, 2010).

Türk Dil Kurumu, değer kavramını; “bir ulusun sahip olduğu sosyal, kültürel, ekonomik ve bilimsel değerlerini kapsayan maddi ve manevi ögelerin bütünü” olarak ifade etmiştir (sozluk.gov.tr ). Değer kavramı bazı Türkçe sözlüklerde ise “Nesnelerin ve olayların bir toplum, bir sınıf ya da bir insan yönünden taşıdığı önemi belirleyen niteliği” veya “bir toplum, bir sınıf, bir insan için önem taşıyan nesne ya da olay" şeklinde tanımlanmıştır (Püsküllüoğlu, 2008). Osmanlıca kaynaklarda ise değer kelimesinin ifade ettiği şeye en iyi karşılık gelecek kelime, “kıymet” kelimesidir. Kıymet de, "değer, paha, bedel, tutar, onur, itibar, şeref " anlamlarına gelmektedir (Erdoğan, 2007).

Ülkemizde değerler eğitimi alanında önemli çalışmalar yapan Güngör (1993) değerleri; “Bir şeyin arzu edilebilir veya edilemez olduğuyla ilgili inanç, tavır” olarak tanımlamıştır. Güngör’ün vurguladığı değerli olan şeyin maddi yada manevi olması değil toplumca kabul görmüş, ahlaki yada dini dayanaklı olmasıdır. Rokeach (1973)’a göre değerler ‘bireysel veya sosyal bakımdan belirli bir davranış ya da varoluş amacının aksi yöndekilere göre istenirliği hakkında yerleşmiş bir inanç’tır (akt. Yazıcı, 2006).

Görüldüğü üzere değerler ile ilgili olarak farklı disiplin alanlarınca birçok tartışma ve farklı tanımlar yapılmıştır. Tüm bu tartışmalara rağmen değer kavramının yeteri kadar açıklığa kavuşturulduğu söylenemez (Dilmaç, 2002). Değer kavramı için yapılan tanımlar genel olarak gözden geçirildiğinde beş ortak nokta göze çarpmaktadır (Schwartz ve Bilsky, 1987; akt. Kuşdil ve Kağıtçıbaşı, 2000). Değerler;

a-) İnançlar veya kavramlardır.

b-) İstenen davranışlar veya ifadeler hakkındadır.

c-) Belirli durumların daha da ötesindedirler.

d-) Olayların ve davranışların değerlendirimesini ve seçimini yönlendirirler.

İşte bu özellikler içerik olarak tüm değerleri tanımlar.

İlk çağlardan bugüne kadar hakim olan görüşe göre değerler özneldir; kişiden kişiye, toplumdan topluma, çağdan çağa değişiklik gösterir (Kuçuradi, 2010). Ancak Kuçuradi (2010), “değerler göreli midir, mutlak mıdır?” gibi soruların, aslında yanlış sorulmuş sorular olduğunu, bunların felsefenin sormaması gereken sorular olduğunu belirtmiştir. “İyi” denen şeylerin değişebilir olmasından, değerlerin göreliğini ve değerin öznelliğini sonuç olarak çıkarmanın yanlış olması gibi, “iyi”yi yüksek bir değer olarak kabul ettikten sonra yüksek değerlerin “mutlaklığı”nı savunmak da yanlış olur.

Cemil Meriç, değerlerin insan davranışlarını biçimlendirdiğini ve ideallerinin oluşmasına hizmet ettiğini söyler (Meriç, 1997). Bilim ve teknolojideki ilerlemeler, davranışların ve kültürün her açıdan değişmesine vesile olmuştur. Toplumda değişen tavır, davranış ve kültürel yaşam en çok değerleri etkilemiştir. Toplumu tutan en önemli bağlardan olan değerlerin yozlaşması, kaybedilmesi toplumsal ayrışmayı berberinde getireceğinden değer kavramı ayrı bir önem kazanmaktadır.

Bir topluma ait değerler kültür yoluyla nesilden nesle aktarılır ve bu sayede “millet” şuurunu güçlendirir. Her millet kendine has, onu diğer milletlerden ayıran kültürel değerlere sahiptir. Bu kültürel değerler, ait olduğu milletin her ferdinin yaşamlarını şekillendirerek ona yön verir.

Değerlerin Özellikleri

1.      Değerler süreklilik arz eder.

Doğduğu andan itibaren kendisini sosyal bir ortamın parçası olarak bulan birey çevresel faktörlerin de yönlendirmesiyle kendisini tanımlama çabasına girer. Bu süreçte çevresel faktörlerin de yardımıyla duygu, düşünce ve davranışları şekillenir. Bireyler içerisinde bulunduğu topluma ait gelenek, görenek, kültür ve değerler gibi kültürel mirasları geçmişten alıp geleceğe aktarmakla görevlidir.

2.      Değerler ortak paylaşım ölçütlerdir.

Değerler, toplumda üzerinde uzlaşılması dolayısıyla çoğunluğun paylaştığı, toplumun iyi ve müreffeh olması hususunda herkesçe kabul edilen ölçütlerdir. Toplumda beraberlik ve yardımlaşmayı sekteye uğratacak tutum ve tavırları kötü kabul eder. Toplumsal değerler, birey ve toplumca bilinir, kabul edilir ve toplumsal kurallar gibi bunlara da uyulması beklenir (Torun, 2019).

3.      Değerler tarihseldir.

Toplumsal değerler tarihsel süreç içerisinde oluşur. Bireyler dünyaya geldiğinde ait olduğu toplumun tarihsel süreç içerisinde oluşturduğu değerlere göre şekillenir ve bu değerleri geliştirerek gelecek kuşaklara ulaştırarak misyonunu tamamlar. Değerler tarihsel süreç içerisinde gelecek kuşaklara aktarılırken bazen değişime uğrarken bazı değerler de değişmeden günümüze aktarılmıştır.

4.      Değerler toplum düzeninin sağlanması ve sürdürülmesinde etkilidir.

Değerler, ait olduğu toplumun sosyal hayatını düzene sokar. Toplum yaşantısı içerisinde oluşturulan ve yasallaştırılan kanunlar toplumsal değerlerden güç alırken bunun yanı sıra toplumsal ilişkilerin düzenlenmesinde de değerler yer alır.

5.      Değerlerin bağlı olduğu kültürlere göre değişmesi.

Bir toplumun varlığını devam ettirebilmesi değerlere de bağlıdır. Değerler bir topluma ait olan kültürü diğerlerinden farklı kılar. Onu özgün bir yapıya kavuşturur, böylece biz ve ötekiler bilincini oluşturur (Yapıcı, Kutlu & Bilican, 2012, s. 31).

6.      Değerler dil ve sembollerle aktarılır.

Toplum yaşamını düzene sokan değerler geçmişten geleceğe aktarılarak yaşar ve gelişir. Değerlerin gelecek nesillere aktarımında rol alan faktörlerden biri dil diğeri ise kültürel sembollerdir.

7.      Değerler bireysel ve toplumsal olabildiği gibi evrensel de olabilir.

Bireylerin değer yargıları içerisinde bulunduğu toplum tarafından şekillendirilebildiği gibi kişisel yaşantılar sonucu kendi iç dünyalarında da bireysel değer yargılarını oluşturabilirler. Bu değer yargılarından bazıları tüm insanlık tarafından kabul görerek evrensellik özelliği taşır.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yenilenen öğretim programında da değerler konusuna ayrı bir başlık açılmış ve açıklama yapılmıştır (MEB, 2018):

Değerler, öğretim programlarının derinliğini meydana getiren ilkeler bütünüdür. Temeli tarih ve töre olan değerler, bu değerler üstüne yükselerek yarınlara ulaşacaktır. İnsani özelliklerden doğan değerler hayat içinde tavrımızı da belirler.

Bir toplumun varlığını sürdürmesi, toplumsal değerlerini özümsemiş bireyler sayesinde gerçekleşecektir. Bu sebeple eğitim programımız öğrencilerin akademik başarısının yanında ahlak ve karakter gelişimini destekleyici değerler eğitimine de özellikle yer vermiştir. Programda bu değerlere yer verilirken bu değerlerin öğrencilere sadece bilgi düzeyinde değil, aynı zamanda bu değerleri günlük hayatına tatbik edebilen bireyler yetiştirmektir. Değerler eğitimi programda ayrı bir ders yada konu şeklinde yer almamış, program içerisinde yer alan her bir bölüm içerisinde yer almıştır.

“Öğretim programlarında yer alan “kök değerler” şunlardır: adalet, dostluk, dürüstlük, öz denetim, sabır, saygı, sevgi, sorumluluk, vatanseverlik, yardımseverlik. Bu değerler, öğrenme öğretme sürecinde hem kendi başlarına, hem ilişkili olduğu alt değerlerle ve hem de öteki kök değerlerle birlikte ele alınarak hayat bulacaktır.”

Değerler Eğitimi

Eğitim her şeyden önce iyi bir insan, iyi bir toplum ve iyi bir yaşam oluşturmak için çaba göstermek şeklinde görülmelidir (Maslow, 1996; akt. Akbaş, 2004). Akademik başarıya ve davranışsal konularda başarıya ulaşmak eğitimin en asıl hedeflerini oluşturmaktadır. Bu iki hedefi de gözettiği takdirde eğitim-öğretim süreci tamamlanmış olur. Kaliteli eğitim, bireyi bütünsel olarak ele alır ve bilişsel alanının yanında duyuşsal alanını da kapsayan bir eğitimi destekler. Eğitimin davranışsal boyutunda değerler eğitimi devreye girmektedir.

Slater (2008), değerler eğitimini kapsamlı bir bakış açısıyla şu şekilde tanımlanmıştır: Değerler eğitimi, ahlaki, manevi, sosyal ve kültürel eğitim; dini eğitim; sosyal ve kişisel eğitim; çok kültürcü eğitim; program ötesi temalar; özellikle çevre, sağlık ve vatandaşlık; manevi itina; okul etik kuralları; geniş toplum bağlantıları; programa ek etkinlikler; ortak toplantı; öğrenen bir topluluk olarak okul yaşamı gibi ortak yaşam tecrübelerinin kategorilendirilmesini yapabilmek için yeni bir kapsayıcı terimdir (Slater; akt. Keskin 2008).

Değer eğitimi programında değerler eğitiminin amaçlarını Arweck ve Nesbitt (2003, s. 249) şu şekilde sıralamıştır:

ü  Dünyadaki tüm insanların farklı değerler hakkındaki görüşlerini yansıtmaya yardımcı olmak.

ü  İnsanların toplum içerisinde karşılaştıkları sorunlara sosyal çözüm getirmelerine yardımcı olmak.

ü  İnsanların iyi bir kişilik kazanması konusunda destek olmak.

ü  Günlük hayattaki uygulama metotlarının gelişimi için kişisel, sosyal, ahlaki kriterleri insanlara benimsetmek.

Değerler eğitimiyle ilgili çalışmalar yapan bilim insanlarının ilgilendikleri sorulardan biri de değerler eğitiminin nasıl olması gerektiği sorusudur. Gelenekçi toplumlarda bireyler eleştirel yönden zayıf olduğu için kişi kendine verileni sorgulamadan kabul eder ve bu sebeple böyle toplumlarda bireylere verilmek istenen bilgiler doğrudan telkin yoluyla verilebilir. Fakat düşünen toplumlarda bu durum pek görülen bir durum değildir. Özgür toplumlar demokratik değerleri benimsemiş, kişisel kararlar alabilme yeteneğine sahip vatandaşlara gereksinim duymaktadır (Doğanay, 2006, s. 264).

Eğitim programları içerisinde yer alan değerler eğitimine ait etkinliklerin uygulanması aşamasında bazı sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu sorunları iki grupta inceleyecek olursak şu sonuçlara ulaşabiliriz (Halstead, 1996, s. 9–10):

  1. Öğretilen değerlerin sayısı ve çeşitliğinin çok fazla olması nedeniyle, değerler eğitiminin uygulandığı okulların tümünde aynı tutarlı yaklaşımları sağlama ve beğenilen değerleri seçme elbette zordur. Bu nedenle bu işin otoriteleri öğretilesi değerlerin seçimi için uzlaşmada sıkıntılar yaşamaktadır. Eğitim kurumlarında ahlâkî, dini, kişisel, demokratik ve sosyal değerler ağırlıklı olarak işlenirken estetik, ekonomik, akademik değerler daha geri planda kalmaktadır. Oysa tüm değerler birbirine bağlıdır ve bu bağların zayıflatılması değerler eğitiminin etkisini komple azaltacaktır.
  2. Öğrenciye okulda verilen değerler eğitimiyle sosyal çevresinde edindiği değerler arasında çatışma yaşaması çocuğun iç dünyasında büyük bir kaosa neden olmaktadır. Bu nedenle okul-aile ilişkiler değerler eğitimi açısından da önemlidir.

Değerler eğitiminin uygulanması aşamasında karşılaşılacak sorunları engellemek ve daha verimli bir eğitim vermek için yapılması gereken en önemli adım etkili bir değerler eğitimi programının hazırlanmasıdır. Program oluşturulması sürecine okullar ve dolayısıyla öğretmenler de dâhil edilmeli ve şu sorulara cevap aranmalıdır;

•          Programın içeriği nasıl olmalı?

•          Programın izleyeceği süreç nasıl olmalı?

•          Değerler eğitiminin içeriğinde ailelerin yeri nasıl olacak?

•          Hangi değerler öğretilmeli?

•          Programın okullarda uygulanması nasıl olmalı?

Okulların ve dolayısıyla da öğretmenlerin bu sorulara cevap vermeleri sağlanmalı ve bu cevaplar ışığında da programa şekil verilmelidir (Bishop, 1993, s. 7).

Değerler eğitimi üzerinde durulması gereken hassas bir iştir. Yanlış bir uygulama, verilmek istenen değerin öğrenci tarafından yanlış algılanmasına sebep olabilmektedir. Bu nedenle değerler eğitimi sürecinin başarıya ulaşabilmesi için dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bu hususlar şöyle sıralanmıştır (Northwiev Public Schools, Grand Rapids MI; akt. Dilmaç, 2002, s. 4-5):

ü  Öğrencilere bireysel değer sistemlerinin yerleşmesi konusunda birçok materyal ve strateji ortaya çıkarmak,

ü  Değerlerin yerleşmesi için oluşturulan materyal ve yöntemleri etkili bir şekilde kullanımı konusunda birçok tecrübeli eğitimcinin istekli olması,

ü  Değerler kavramının yeniden inşası için çeşitli fikirlerin geliştirilmesi.

ü  Bazı değerlerin anlaşılması ve öğrenciye kazandırılması için ilgili biyografilerin derlenmesi,

ü  Değerler eğitimi kapsamında insanlığa nasıl faydalı olunabileceğini öğretmek adına bireyin sosyal ilişkilere tabi tutulması,

ü  İnsanları değerler eğitimi alanında yapılan araştırmalar ve çalışmalar hakkında bilgilendirmek.

Değerler eğitimi sırasında uygulanan birçok yöntem bulunmaktadır. Tartışma temelli yaklaşımlar ve öğrenci merkezli etkin öğrenme yöntemleri en çok kullanılanlardır. Değerler eğitimi için başka kullanılan yöntemler drama, proje çalışması, uygulamalı etkinlikler, işbirliğine dayalı öğrenme, öğrenci araştırmaları, eğitsel oyunlar ve tema günleridir. Bu yöntem ve teknikler okulda kullanılan yöntem ve tekniklerden birkaçıdır. Bunun dışında değerler eğitiminde örtük programın etkisinin de göz ardı edilmemesi gerekir (Halstead, 1996). Bu amaçla eğitim süreci içerisinde değerlere yönelik farkındalık oluşturmak için değişik etkinlikler yapılmalıdır. Bu etkinliklerde öğrenciye ilgili değeri keşfettirip, bu değerin doğruluğu konusunda kendi fikirlerini kendileri oluşturmaları sağlanır ve öğrenciler bu faaliyetler içerisinde edindiği değerlerle ilgili davranışları daha kolay içselleştirmeleri sağlanır.

Kaynakça

Akbaba, A., S. (2003). Eğitim yönetimi ve değerler. Değerler Eğitimi Dergisi, 1, 7-18.

Akbaş, O. (2004). Türk milli eğitim sisteminin duyuşsal amaçlarının (değerlerinin) ilköğretim ikinci kademedeki gerçekleşme derecesinin değerlendirilmesi. Yayınlanmamış doktora tezi. Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Ankara.

Arweck, E. ve Eleanor, N. (2003). Values education: the development and classroom use of an educational programme. British Educational Research Journal, 30(2), 245-260.

Bishop, C. D. (1993). Report of the task force on values in education for the state of arizona. www.eric.ed.gov adresinden alınmıştır.

Dilmaç, B. (2002). İnsanca değerler eğitimi. Ankara: Nobel Yayın Dağıtım.

Doğanay, A. (2006). Değerler eğitimi. C. Öztürk (Editör). Hayat Bilgisi ve sosyal bilgiler öğretimi yapılandırmacı bir yaklaşım içinde (s.255-286). Ankara: Pegem Akademi.

Erdoğan, E. (2007). Belediyelerin değerler eğitimi açısından fonksiyonu çerçevesinde yetişkin eğitim örneği olarak ismek modeli. Kaymakcan, R., Hökelekli, H., Arslan ve Ş., Zengin, M. (Editörler). Değerler ve Eğitimi içinde (s. 397-432). İstanbul: Dem Yayıncılık

Güngör, E. (1993). Değerler psikolojisi. Amsterdam: Hollanda Türk Akademisyenler Birliği Vakfı Yayınları.

Halstead, M. (1996). Values in education and education in values. values and values education in schools. London: The Falmer Press.

Keskin, Y. (2008). Türkiye’de sosyal bilgiler programlarında değerler eğitimi: tarihsel gelişim, 1998 ve 2004 programlarının etkililiğinin araştırılması. Yayınlanmamış doktora tezi. Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

Kuçuradi, İ. (2010). İnsan ve değerleri. Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu.

Kuçuradi, İ. (2010). İnsan ve değerleri. Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu.

Kuşdil, M., Kağıtçıbaşı, Ç. (2000). Türk öğretmenlerinin değer yönelimleri ve Scwartz Değer Kuramı. Türk Psikolojisi Dergisi, 45, 59–76.

MEB. (2018). Ortaöğretim Türk dili ve edebiyatı dersi (9, 10, 11. ve 12. sınıflar) öğretim programı. Ankara: MEB.

Meriç, C. (1997). Mağaradakiler. İstanbul: İletişim.

Püsküllüoğlu, A.(2008). Türkçe sözlük. İstanbul: Can Sanat Yayınları.

TDK (2018). Güncel Türkçe Sözlük. sozluk.gov.tr adresinden alınmıştır.

Torun, F. (2019). Hüseyin Nihal Atsız’ın Edebi Eserlerinin Değerler Eğitimi Açısından İncelenmesi. Yayınlanmamış Doktora Tezi. Atatürk Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Erzurum

Yanpar, Y. T., Yalar, T. (2011). Değerler eğitiminin iyileştirilmesi ile ilgili öğretmen görüşlerinin belirlenmesi ve bir program modülü örneğinin geliştirilmesi. Elektronik Sosyal Bilimler, 38, 79-98.

Yapıcı, A., Kutlu, M. O, & Bilican, F. I. (2012). Öğretmen adaylarının değer yönelimleri. Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi. 11(42), 129-151.

Yazıcı, K. (2006). Değerler eğitimine genel bir bakış. Türklük Bilimi Araştırmaları, 19, 499-522.


 Okunma Sayısı : 16612         17 Kasım 2020

Yorumlar

Yorum Yap

Adınız Soyadınız

Girilecek rakam : 618480

Lütfen yukarıdaki rakamları yazınız.